3 Nisan 2010 Cumartesi

Mecburiyet

İsteksizlik ve seçimsizlikle ayrilmaz bir ikili oluşturan durum. Zorunluluk, yükümlülük. Başka seçeneğiniz olmaması. Mevcut seçeneklerin uygunsuzluğundan da kaynaklı olabilir.Herkes mutlaka birşeylere mecburdur.Severek yaptığınız birşey bile olsa işin içine mecburiyet girdin mi kabusa dönüşür.
Hep zorluyor ve zorlayacak. Bazen haykırmana izin verecek, bazen de başını öne eğip kabul ettirecek. Dışarıdaki mecbur olmayanları görene kadar bir şey hissetmiyor insan. Aynı saatte yemek yeme mecburiyetleri, zamanında ve olması gerektiğin yerde olma zorunlulukları, onların belirlediği yaşa gelip onların mecburiyetlerini benimseme süreci. Kaybetme korkusu gün geçtikçe artıyor. Boğazında bir el, kendince abrakadabralı büyüler yapıyorsun. Suratının müsait bir köşesine yapıştırdığın , gülümseme büyüleri. hiç çekilmiyor. Hepsi mecburiyetten...sanki her şeyin o şeyi yapmamız için seferber olmuş gibi duyumsarız ve bu eziyetten kurtulmak için o şeyi eninde sonunda yaparız, yapıyoruz...
Şu bir gerçektir ki zorunlu, mecburiyetten yapılan herşey keyifisizdir. Mecbur kalırsın ama nedenini bir türlü anlatamazsın.
Zihin berraklığına erişip delirmemek için oynadığımız bir tür oyundur çoğu zaman...