
Çok uzun, upuzun bir yol var, hayat yolu… Tam ortasında duruyorum, kımıldamak istiyorum ama bir türlü kımıldayamıyorum, ilerlemek istiyorum ama ayaklarım yapışmış yola… Çok kuvvetli bir yapıştırıcı ile hem de… Ne geri de ne ileri gidebiliyorum… Yok, hayır ayakkabılarım değil direkt ayaklarım yapışmış yola, hayır yani ayakkabılarım olsa çıkartırdım onları yoluma çıplak ayak devam ederdim o da bir şey mi?
Ben biraz yorgunluk, durgunluk, hüzün ve biraz da acı ile bakıyorum hem ayaklarıma hem etrafıma… Geçip gidiyor insanlar etrafımdan kimi mutlu, kahkaha atıyor. Kimi üzgün biraz... ama geçip gidiyorlar işte hepsi yürüyor, koşanlar da var tabi… Tanıdıklarım da var aralarında ama çoğunu tanımıyorum.. İmreniyorum onlara öylece geçip gitmelerine, ama hepsi de geçip gidiyor öylece, fark etmiyorlar sanki beni… Yapıştırıcı o kadar kuvvetli ki, sökemiyorum ayaklarımı… Geçip gidiyorlar… Arada fark edip duranlar var… Elini uzatıp yardım etmek isteyenler de… Ama yok yardım edemiyorlar… Ya da bir süre sonra vazgeçip gidiyorlar… Yapıştırıcı çok kuvvetli... Hayır, yani sökebilsem ayaklarımı, inanın yüz metreyi dört saniyede alırım ben, en hızlısı olurum hepsinin ama... Hep söylüyorum yapıştırıcı çok kuvvetli çok… Geçip gidiyorsunuz yanımdan öylece ve ben sadece bakıyorum...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder